Lazca‘nın yaşayan bir dil olarak varlığını sürdürmesi için kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu olan Laz Enstitüsü, Seçmeli Lazca Dersleri Raporu’nu açıkladı. Raporda, 2013- 2020 yılları arasında ortaokullarda seçmeli olarak okutulan Lazca derslerinin durumu, birebir yapılan görüşmeler ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarıyla birlikte değerlendirildi.
Medyascope TV’de yer alan habere göre; Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Seçmeli Dersler Genelgesi’ndeki, Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi kapsamında 2012-2013 eğitim yılından itibaren ortaokul seviyesinde, Abazaca, Adıgece, Gürcüce, Kurmancca, Lazca, Zazaca, Arnavutça ve Boşnakça dilleri seçmeli ders olarak okutulmaya başlandı. Bu kapsamda okutulan derslerden biri olan Lazca için, Laz Enstitüsü tarafından MEB’e ders müfredatı ve ders kitapları hazırlandı. Seçmeli Lazca derslerinin verilmeye başlandığı ilk yıllarda, dönem başına ortalama iki-üç sınıfta Lazca dersleri verilirken 2019-2020 eğitim yılında Lazca sınıfı açılmadı.
“Seçmeli Lazca dersleriyle insanlar Lazca’nın bir dil olduğunun bilincine varıyor“
Lazca dersleri alan öğrenciler ve velileri, dersleri veren öğretmenler ve derslerin açıldığı okulların müdürleriyle birebir görüşmelerin yapılmasıyla hazırlanan rapora göre, Lazca dersleriyle birlikte, Lazca’nın bir dil olduğunun farkında olmayan kişiler Lazca’yı ayrı bir dil olarak değerlendirmeye başladı.
Lazca derslerine olumlu bakılıyor
Rapordan çıkan bir diğer sonuç, insanların Lazca’ya yönelik olumlu tutumlar geliştirdiği. Raporda, “Bu olumlu tutum, Lazca’yı yaşatmaya yönelik ileriki yıllarda yapılacak olan çalışmaların etkili olabileceğinin bir göstergesi olabilir” denildi.
Öğrencilerin ve öğretmenlerin genel olarak Lazca derslerine olumlu baktığının belirtildiği raporda, velilerin ve okul müdürlerinin tutumlarının ise değişkenlik gösterdiği belirtildi. Öğrencilerin ve öğretmenlerin tutumunun Lazca derslerin devamlılığının sağlanmasında çok önemli rolü olduğunun altı çizilen raporda bir diğer dikkat çeken sonuç da şu: “Lazca dersi verebilecek öğretmenlerin gönüllü olmalarının ve böyle bir dersin var olduğunu hem öğrencilere hem de velilere aktarmalarının belki de Lazca derslerinin açılmasındaki ilk adım olduğu söylenebilir.”
Raporda, birçok okulda sınıfların seçmeli ders saatinde bölünebilmesi için gerekli şartların bulunmadığı da belirtildi. Sınıflar bölünemediğinde dersler ancak sınıf çoğunluğunun isteğiyle açılabilidiğinden, okullarda seçmeli ders odalarının olmasının, Lazca dersi almak isteyen öğrencilere imkan sağlayabileceği vurgulandı.
Lazca derslerini destekleyen müdürlerin olduğu okullarda ders açma süreci daha kolay
Rapora göre, Lazca derslerini destekleyen müdürlerin olduğu okullarda ders açılması süreci daha kolay. Lazca dersleri desteklemeyen müdürlerin olduğu okullarda ise derslerin açılması öğretmenler arasındaki seçmeli ders paylaşımı gibi farklı sebeplere dayandırılarak zorlaştırılabiliyor. Bu yüzden okul idaresi ve öğretmen arasındaki işbirliği, dersleri açmadaki belirleyici faktörlerden biri.
Lazca dil eğitimine sıcak bakmayan veliler ise genel olarak, Lazca öğrenmenin çocuklara ve onların akademik başarılarına fayda sağlamayacağını, Türkçe aksanlarını olumsuz etkileyeceğini düşünüyor.
2019-2020 eğitim yılında Lazca seçmeli dersi sınıfı açılmadı
Raporun öğretmenlerle ilgili kısmında, öğretmenlerin Lazca ders kitaplarını genel olarak yeterli buldukları ve derslerde kullandıkları belirtildi. Ders kitaplarının öğrencilere ulaştırılması konusunda ise aksaklıklar yaşanıyor. Seçmeli ders kitaplarının ancak bu dersleri seçen öğrenciler belli bir sayıya ulaştığında basıldığı, bu yüzden ülke genelinde nispeten az sayıda öğrenci tarafından seçilen Lazca gibi seçmeli ders materyallerinin çoğaltılması ve dağıtılmasında sorun yaşandığı aktarıldı. Buna çözüm olarak da MEB’in seçmeli derslerin kitaplarını basmak için belirlediği alt limitin düşürülmesi veya tamamen kaldırılmasının kitapların dağıtımına yardımcı olacağı belirtildi.”
Raporun Tamamı: