Girişten
Başbakan Binali Yıldırım, hükümetin 2017-2019 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programını (OVP) 4 Ekim 2016 günü açıkladı. Başbakan Yıldırım, OVP’yi tanıtım programında yaptığı konuşmada, 4+4+4 olarak kademelendirilmiş eğitim sisteminin 5. sınıfında öğrencilere sadece dil eğitimi verileceğini belirtmiştir. Daha sonra yapılan açıklamalarda da, 5. sınıf öğrencilerinin yabancı dil ağırlıklı bir eğitim alacakları vurgulanmıştır. Başbakan Yıldırım’ın açıklamaları sonrasında bu konu, öğrencilere yeterli düzeyde yabancı dil öğretemediğimiz konusunda toplumda geniş bir uzlaşı olduğu için, kamuoyu gündeminde çok geniş bir yer bulmuştur. 70 ülkenin İngilizce yeterlik düzeylerini karşılaştıran bir çalışmada Türkiye’nin 50. sırada olduğu ve Türkiye’deki yetişkinlerin genel İngilizce yeterliğinin “çok düşük” olduğu dikkate alındığında (English First, 2015), Türkiye’deki çocuklara yönelik yabancı dil eğitiminin iyileştirilmesi konusuna hükümetin eğilmesi oldukça olumlu
bir durumdur. Ancak, 5. sınıfların yabancı dil ağırlıklı bir eğitim almaları konusunun eğitim sisteminde köklü bir değişikliği gerektirmesinden dolayı mevcut öğretmen sayısı, müfredat ve fiziksel altyapı gibi birçok husus kapsamlı bir şekilde birlikte
değerlendirilmelidir. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimden 4+4+4 sistemine geçişte de yaşanan tecrübeler dikkate alınarak, 5. sınıflara yönelik olası bir köklü değişikliğin getireceği bir takım zorluk ve risklerin olacağı açıktır. Bu analiz, zorunlu eğitimde
yabancı dil öğretim sürelerine ilişkin Türkiye ve dünyadaki yaygın uygulama ve tecrübeleri incelemekte ve 5. sınıflara yönelik olası bir köklü değişikliğin muhtemel zorluklarını ve risklerini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede, konuya ilişkin bir takım
öneriler geliştirilmektedir.