Pembe Hayat LGBTİ Dayanışma Derneği’nin gelenekselleşen Trans Kampları meyvelerini vermeye devam ediyor. İki yıl önce, 2015 yılında Trans Erkek Kamp başlığıyla ülkenin dört bir yanından trans erkekleri bir araya getiren kampın kitabı yayınlandı.
Editörlüğünü Gizem Bayıksel’in üstlendiği kitapta yer alan röportajları Seçin Tuncel ve Bayıksel yaptı. Röportajların deşifrelerini Doğukan Karahan, Meltem Kaplan, Muzaffer Egeli ve Sibel Topçu üstlendi.
Kitabın ismini kamp katılımcıları seçti: Ne Kadar da Trans Bir Erkek!
Kitapta farklı şehir ve deneyimlerden 15 trans erkekle yapılan röportajlar yer alıyor. Kamp katılımcısı trans erkekler barınma, eğitim, çalışma, sağlık gibi alanlarda uğradıkları ayrımcılıktan hayallerine kendi hikayelerini anlatıyor.
Kitaptan kısa kısa: Trans erkekler anlatıyor
Kitapta yer alan trans erkeklerin anlatımlarından bazıları şöyle:
“İlk hormon iğnesi olduktan sonra aynaya baktığım zaman bu tip değişti dedim kendi kendime; ama insanların hitabı da değişmişti. Bakış açıları bile değişti… Sadece “bu işini yapıyor mu yapmıyor mu?”, “Aa bu kız mı erkek mi?” lafları ortadan kalktı. O anda işte yeniden doğdum, daha güçlü hissettim diyebilirim.”
“Önceleri kabul etmeyecek arkadaşlarım olabilir diye düşünüyordum; ama bu yolda önemli olan nokta şuydu; ben hiçbir zaman boş bir aralık bırakmadım. Yani arkadaşlarıma tek bir seçenek sundum, ya olduğum gibi kabul edersiniz ya da arkadaşlıktan çıkarsınız.”
“Geçen gün haberlerde okuduğum bir şey vardı, bir trans kadın ameliyat için ayrı bir hücrede tutuluyordu. Kendimi onun yerine koyduğum zaman, tamam hormon aldım ama erkeklerin içinde ne kadar rahat ederdim hapiste olsaydım? O trans kadın ameliyat olduğu zaman ne kadar rahat edecek? Ama düşüncem şu, elbette kimsenin cezaevine düşmesini istemem ama translara ayrı cezaevi olsa daha rahat hissederler diye düşünüyorum.”
“Geçtiğimiz yaz bir saldırıya uğradım. Bir kavga çıktı, ben şirketin satıl alma müdürüyüm ve bir şeyleri söylüyorum ve biri yapmıyor onu ısrarla. Niye yapmadığıyla ilgili konuşmaya başladığımda anda adam bana saldırmaya başladı ve saldırırken de; “Kadın mısın erkek misin ne olduğun belli değil. Erkek gibi konuşuyorsun.” gibi cümleler söyledi. O noktadan sonra anlıyorsun ki oradaki insanlar bunu kendi aralarında konuşuyorlar.”