Çağdaş Gazeteciler Derneği 14’üncüsünü hazırladığı (nisan- mayıs-haziran aylarını kapsayan) üç aylık ‘Medya Raporu’nu açıkladı. Raporda Doğan Medya Grubu’nun Demirören Holding’e satışı ve sonrasında yaşanan işten çıkarmalar, medyaya yönelik sansür, cezaevindeki gazeteciler ve gazetecilere açılan davalar ile tehdit, hakaret ve hedef göstermeler yer aldı.
T24’te yer alan habere göre; Gazeteciliğin özü itibariyle bir karşı duruş, gerçeklerin bilgisinin paylaşıldığı bir meslek olduğunu ifade eden ÇGD Başkanı Can Güleryüzlü, “ Nisan-Mayıs-Haziran aylarını kapsayan son raporumuz basının kimler tarafından kuşatıldığı gerçeğini tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Geçmişte tek tek haberler sorunken şimdi yayın politikaları sorun haline gelmiştir. Okuyuculara yönelik saldırılar başlamıştır. Mahkemeler gazetecilere çifte standart uygulanmaktadır. Bizler bunu kabul etmiyoruz ve ‘Gazeteciliğe dönük saldırılara karşı artık hattı müdafa yoktur sathı müdafa vardır’ diyoruz” dedi.
CHP’nin gazetecilik kökenli milletvekili Utku Çakırözer de, Türkiye’de sadece gazetecilik yaptığı için hapiste olan insan sayısının dünyadaki en yüksek olan sayı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Hapsedilmese bile ceza alan, hakkında ceza ve tazminat davaları açılan gazeteci sayısı son derece yüksek. Tazminat, hukuk ve ceza davaları ifade ve medya özgürlüğünü kısıtlayan uygulamalar. Bugün 144 gazeteci özgürlüğünden mahkum. 315 gazeteci binlerce yıl hapis istemiyle yargılanıyor. Gazeteciler
İdris Sayılgan, İsminaz Temel, Kemal Özer ve Sıddık Damar bu gazetecilerden sadece birkaçı. İfade ve basın özgürlüğünün önündeki engeller artık ortadan kaldırılmalı ve gazeteciliğe
vurulan kelepçe açılmalıdır.”
ÇGD’nin Nisan-Haziran ayları için hazırladığı medya raporunun öne çıkan bölümleri şöyle:
-Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na satışı
Eski Doğan Medya kurumlarında Demirören Grubu’nun yönetime gelmesiyle hız kazanan işten çıkarma ve yeni yöneticilerin atanmasıyla alt kadrolardaki “işten çıkarma-yeni istihdam” dalgası yaşanmaya başladı. İşten çıkarmalar ağırlıklı olarak grubun televizyon kanallarında yaşandı.
İlk değişim televizyonlarda yaşandı. Kanal D ve CNN Türk büyük ölçüde yenilendi. Eski çalışanlar işten çıkarıldı, yeni işyerleri, işler ve sektörler aramaya başladılar. Her iki televizyondan aralarında yöneticilerin de olduğu yaklaşık 70 gazeteci çıkarıldı, istifaya mecbur bırakıldı ya da yeni yönetimle çalışamayacağı için ayrıldı. Kanalların yeni deneyimsiz yöneticileri, seçim yoğunluğu içinde deneyimli çalışanlara ihtiyaç duymuş olmalıydı ki satışın resmileşmesiyle hemen başlayan işten çıkarmalar, Nisan sonunda erken seçim kararının açıklanmasıyla azalmaya başladı.
-TRT Yönetim Kurulu toplantılarında artık kayıt tutulmayacak
TRT Yönetim Kurulu toplantılarına ilişkin Resmi Gazete’de yayınlanan düzenlemeyle toplantı görüşmelerinin iki ayrı ses kayıt cihazı ile takip edilmesi, adli ve idari makamların denetimine açılması, 10 yıl boyunca saklanması gibi hükümler kaldırıldı. (7 Nisan 2018)
-Devlet Bahçeli’den gazetecilere tehdit
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından açıklama yaparak gazeteci ve TV yorumcularını hedef aldı. Gazeteciler Gürkan Hacır ve Nevzat Çelik’e yönelik ‘mankurt soysuzlar’ tanımını yapan Bahçeli, “MHP, Kürtlerden oy alamaz” diye yazan gazetecileri de “gazete ve TV’lere yerleştirilmiş saatli bombalar olarak” ilan etti. (21 Mayıs 2018)
-Basına karşı baskı ve tutuklamalar İstanbul’da protesto edildi
İstanbul Özgür Basın Platformu çatısı altında toplanan gazeteci ve vatandaşlar, Galatasaray Meydanı’na toplanarak, basına yönelik baskı ve tutuklamaları protesto etti. (21 Nisan 2018)
-AB Komisyonu, Türkiye raporunu açıkladı: Gazeteciler serbest bırakılsın
Avrupa Birliği Komisyonu, 2017 Türkiye Raporu’nu açıkladı. Raporda, Türkiye’nin ifade özgürlüğü konusunda hala başlangıç aşamasında olduğu; 160 kadar gazetecinin hala hapiste bulunduğu belirtilerek, “Gazeteciler, insan hakları savunucuları, yazarlar, akademisyenler derhal serbest bırakılmalı. Terörle mücadele ile ilgili olanlar da dâhil, ifade özgürlüğü önündeki kısıtlamalardan uzak durulmalı. Bazı gazetecilerin geç de olsa kontrollü olarak serbest bırakılmasına karşın Cumhuriyet’e yönelik yargılama hala devam ediyor” denildi.
-Türkiye basın özgürlüğünde iki sıra daha geriledi
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), 2018 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ni yayınladı. Türkiye iki sıra daha gerileyerek 180 ülke arasında 157’nci sırada yer aldı. (25 Nisan 2018)
-PEN’den tutuklu gazeteciler tepkisi
Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla ‘Özgür basın mı o da ne?’ başlığıyla yayınladığı açıklamada, Türkiye’deki tutuklu gazetecilere dikkat çekti. (3 Mayıs 2018)
-Brüksel’de Türkiye’deki gazetecilere destek için fotoğraf sergisi
Türkiye’de bulunan gazetecilerin zor çalışma koşulları ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına tepki amacıyla Brüksel’de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bir fotoğraf sergisi açıldı. (13 Haziran 2018)
-#KapatGitsin kampanyası
24 Haziran seçimleri yaklaşırken televizyon ekranlarında muhalefete neredeyse hiç yer verilmemesi protesto edildi. Ekranlarını kapatan vatandaşlar, parklarda buluştu. Twitter’da #KapatGitsin etiketi üzerinden yapılan paylaşımlar Türkiye gündeminde birinci, dünyada ikinci sırada yer aldı. (18 Mayıs 2018)
Raporun Tamamı: