Türkiye Nüfusunun Yüzde 16,1’ini Genç Nüfus Oluşturuyor!
Toplumsal bir kategori olarak değerlendirdiğimizde gençlik, nüfusun genel olarak yaşı 15 ile 25 arasında olan kesimini oluşturuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son verilerine göre, Türkiye’de toplam nüfusunun (80 milyon 810 bin) yüzde 16,1’ini (12 milyon 983 bin 97) genç nüfus oluştururken, genç nüfusun, %51,2’sini erkek nüfus, %48,8’ini ise kadın nüfus oluşturuyor. TÜİK’in nüfus projeksiyonlarına göre, genç nüfus oranının 2040 yılında %13,4, 2060 yılında %11,8 ve 2080 yılında %11,1 olacağı öngörülmektedir.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre; 2017 yılında Türkiye’de genç nüfus oranının en yüksek olduğu il, %25,6 ile Hakkari olurken, Hakkari’yi %23,8 ile Şırnak ve %23,6 ile Bayburt izliyor. Genç nüfus oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla; %13 ile Muğla, %13,3 ile Balıkesir ve %13,8 ile İzmir ve Sinop.
Türkiye’de Her 5 Gençten Biri İşsiz!
Gençlerin işsiz kalmaları hem bireysel hem de toplumsal anlamda önemli sorunlara yol açmaktadır. Çünkü istihdam, kişilerin ve özellikle de gençlerin sosyal kimliğini şekillendiren; yaşamlarını, bağımsızlıklarının gelişimini, gelirlerini, kendilerine saygıları açısından büyük öneme sahiptir.
Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre dünyada, 2015 yılı itibariyle 200 milyonun üzerinde toplam işsiz bulunmaktadır. Toplam işsizler içindeki 15- 24 yaş grubunda yer alan kısım ise 73 milyonu aşmıştır. 73 milyon genç, halen bir iş aramakta ve bulamamaktadır.
Şubat 2018 itibariyle dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 10,6 olarak açıklanmasına rağmen, özellikle gençlerde görülen işsizlik oranları alarm veriyor. TÜİK’in son verilerine göre gençlerde işsizlik oranı Şubat 2018 itibariyle yüzde 19 olarak hesaplanırken, erkeklerde bu oran yüzde 16,5; kadınlarda yüzde 23,6 olarak gerçekleşmiş durumda.
Türkiye’de yükseköğrenim işsizliği yüzde 11,4, ne eğitimde ne istihdam olan gençlerin oranı ise yüzde 22,8. Türkiye’de genç ve kentsel kadın işsizliği ile üniversite mezunları arasında işsizlik artmaya devam ediyor.
DİSK AR’ın TÜİK verileri üzerinden yapmış olduğu karşılaştırmaya göre, 2017 üniversite mezunu gençlerin bölüme göre işsizlik durumları 2016 yılı ile karşılaştırıldığında yükseköğretim mezunu ve bölümler arasında işsizlik oranlarının arttığı görülüyor. TÜİK 2016 verilerine göre üniversite mezunları arasında işsizlik oranı ortalama yüzde 12 iken 2017 yılında bu oran yüzde 12,7’ye yükseldi. İşsizlik oranları mezun olunan bölümlere göre ise büyük değişim gösteriyor.
Türkiye’de ataması yapılmayan öğretmen sayısı 500 bin sınırına dayanmasına rağmen TÜİK verileri içinde kendisine yer bulamıyor. TÜİK verilerine göre en çok sosyal hizmet, iş güvenliği, sanat ve gazetecilik bölümlerinden mezun olanlar iş bulmakta zorlanıyor. TÜİK 2016 verilerine göre sosyal hizmet bölümü mezunlarının yüzde 24’ü, iş güvenliği bölümü mezunlarının yüzde 23,5’u ve gazetecilik mezunlarının ise yüzde 19,2’si işsiz durumda iken bu oranların 2017 yılında arttığı görülüyor.
İstihdamdaki Gençlerin %51,6’sı Hizmet Sektöründe Yer Alıyor
TÜİK’in hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; gençlerde istihdam oranı bir önceki yıla göre incelendiğinde; gençlerin istihdam oranı 2017 yılı sonu itibariyle %34,3. Cinsiyete göre incelendiğinde istihdam oranının genç erkeklerde %45,4; genç kadınlarda ise %23 olduğu görülüyor.
Genç istihdamı sektörlere göre incelendiğinde ise istihdam edilen gençlerin %18’inin tarım sektöründe; %30,4’ünün sanayi sektöründe; %51,6’sının ise hizmet sektöründe yer alıyor. İstihdam edilen genç erkeklerin %14,6’sının tarım sektöründe, %36,5’inin sanayi sektöründe, %48,9’unun hizmet sektöründe yer aldığı görülürken; genç kadınların %24,9’unun tarım, %18’inin sanayi, %57,1’inin ise hizmet sektöründe yer aldığı görülüyor.
Eğitimde 4+4+4 Düzenlemesiyle 1,5 Milyon Genç Eğitim Dışına İtildi!
4+4+4 düzenlemesine geçilmeden önce MEB verilerine göre, açık öğretim lisesinde 940 bin öğrenci bulunuyorken, 4+4+4 sonrasında hızlı bir artış seyri yaşandı ve 2015-2016 eğitim öğretim yılında açık öğretim lisesindeki öğrenci sayısı 1 milyon 536 bin 135’e çıktı.
4+4+4 sistemi ile örgün eğitimdeki kız çocuklarının sayısında ciddi düşüş yaşandı. 2013-2014 eğitim öğretim yılında yüzde 99.61 olan kız çocuklarının okullaşma oranı 2015’te yüzde 96.57’ye 2016’da ise yüzde 95.22’ye geriledi. 2015 yılında 18-24 yaş arası yaklaşık 3,2 milyon genç ekonomik yetersizlikler nedeniyle okulunu terk etmek zorunda kaldı.
Türkiye’de 18-24 yaş arası 9 milyonluk genç nüfusun yüzde 36,4’ünün liseye ulaşamadan eğitimi bırakmak zorunda kalıyor. Kız öğrencilerde yüzde 37,6, erkek öğrencilerde yüzde 35 olan eğitimi bırakma oranıyla Türkiye açık ara Avrupa birincisi oldu.
Gençlerin %22,8’i Ne Eğitimde Ne İstihdamda Yer Alıyor!
TÜİK’in Mayıs 2018’de açıkladığı hane halkı işgücü verilerine göre ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı Şubat 2018 döneminde yüzde 22,8 olarak gerçekleşti. Bu oranın, genç erkeklerde %14 iken genç kadınlarda %31,9 gibi yüksek bir seviyede olduğu görülüyor. OECD ülkelerinde ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı ortalama %15,5 düzeyinde.
Kızlar ‘Görücü’ Usulü İle Erkekler Kendi Rızasıyla Evlendiriliyor!
TÜİK’in Aile Yapısı Araştırmasının 2016 sonuçlarına göre, 15-24 yaş arasındaki gençlerin yüzde 43,3’ü görücü usulü ve kendi rızasıyla, yüzde 36,8’i kendi kararı ve ailesinin rızasıyla, yüzde 13,6’sı ise kaçma veya kaçırılmayla evlendirildi.
Hükümetin Gençlere Vaatleri!
Gençlerin “gerçek” sorunlarını görmezden gelen AKP daha önce de “müjde” olarak, sınırsız internet, çöpçatanlık, müzik alanında proje desteği gibi “sorun çözmeyen” vaatlerde bulundu.
İşte vaatlerin bazıları:
- 2015 yılında Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, gençlere sınırsız ve ücretsiz internet verileceğini, kendi işini kurmak veya geliştirmek isteyen gençlere de faizsiz kredinin verileceği belirtti.
- 2015 yılında Davutoğlu’nun son seçim vaadi çöpçatanlık oldu. Şanlıurfa mitinginde konuşan Davutoğlu, “İşiniz var, maaşınız var, aşınız var. Ne kaldı, eş kaldı eş. Biz bu toprakla insanlarının çoğalmasını bereketlenmesini istiyoruz. Eş lazım dediğinizde önce anne babanıza gideceksiniz. Onlar size hayırlı bir eş bulacak. Onlar bulamazsa bize başvuracaksınız” dedi.
- Başbakan Binali Yıldırım GENÇDES 2017 Projesi’nin tanıtımında, gençlere “2017 yılında 54 milyon tutarında bir kaynak ayırıyoruz. Bu yıl müzik alanındaki projeleri de destek kapsamına aldık” dedi.
Öğrenciler TÜRGEV’e ve Ensar’a Mecbur Bırakılıyor!
Türkiye’de 109’u devlet, 76’sı vakıf ve 8’i vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 193 üniversite bulunuyor. Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’nın verilerine göre, üniversitelerde okuyan öğrenci sayısı 6 milyon 62 bin 886. Bunun 5 milyon 615 bin 293’ü devlet üniversitelerinde, 447 bin 593’ü ise vakıf üniversitelerinde öğrenim görüyor.
2014-2015 yılı verilerine göre, 2 bin 86 yükseköğretim yurdu bulunuyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 823 özel yurdun kapatıldığı düşünüldüğünde, KYK’nin 522 bin 294 öğrencinin kalabileceği 656 yurdu bulunuyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı verilerine göre, 2016 yılı itibariyle 385 bin öğrenci Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlarda kalıyor.
Her 100 Öğrenciden Sadece 9‘u KYK Yurtlarında Kalabiliyor.
Üniversiteyi kazanıp başka şehre taşınması gereken gençlerin ilk sorunu barınma oluyor. Öğrencilerin rahatının yok sayıldığı KYK yurtlarının fiyatları da 150 ila 265 TL arasında değişiyor. Resmi verilere göre, 6 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi olmasına karşın AKP hükümeti tarafından yurt sorununa çözüm üretilmiyor. Öğrenciler, TÜRGEV ve Karaman’da çocuklara yönelik cinsel istismar skandalı ile gündemden düşmeyen Ensar Vakfı ile İlim Yayma Cemiyeti gibi dernek ve vakıf yurtlarına mecbur bırakılıyor.
İşgücüne Katılan Kadın Sayısı Erkeklerin Yarısından Az!
TÜİK verilerine göre son bir yıl içinde işgücüne katılan 1 milyon 175 bin kişinin 646 bini erkek, 529 bini kadın. İşgücüne katılım oranları, cinsiyetlere göre değerlendirildiğinde, Şubat 2018 itibariyle, işgücüne dâhil olan 31 milyon 520 bin kişinin 21 milyon 377 bini erkek, 10 milyon 142 bini kadın.
İşgücüne katılan kadın sayısı erkeklerin yarısından daha az. Mevsim etkilerinden arındırılmamış temel işgücü göstergelerine göre, 15 ve üzeri yaştaki erkeklerin işgücüne katılım oranı % 71.5, kadınların % 33,3.
İstihdamda Eğitim Durumuyla Paralellik Var!
15 ve üzeri yaş grubunda eğitim durumlarına göre istihdama katılım oranları okur-yazar olmayanlar % 16.8; lise altı eğitimliler % 41.7, lise mezunları % 45.8, mesleki veya teknik lise mezunları % 57, yükseköğretim mezunları ise % 70 şeklinde.
Erkeklerde, eğitim durumuna göre istihdama katılım oranları ise, okur-yazar olmayanların istihdama katılımı % 27.9 ile en alt sırada yer alıyor. Bunu, % 59.5’le lise altı eğitimliler takip ediyor. Lise mezunu erkeklerin istihdama katılımı % 62.2, mesleki veya teknik lise mezunlarınınki % 71.5 ve en üst sırada, % 79.2’yle yükseköğretim mezunu erkekler bulunuyor.
Kadınlarda oranlar biraz daha düşük. 15 ve üzeri yaşta olan 30 milyon 91 bin kadından ancak 8 milyon 294 bini (% 27.6) bir işe sahip. Okur-yazar olmayan kadınların istihdama katılımı % 14.5 iken, lise altı eğitimlilerin istihdama katılımı % 23.1’e çıkıyor, lise eğitimini tamamlayıp istihdama dahil olan kadınların oranı ise % 26.2 Mesleki veya teknik lise eğitimini tamamlayan kadınlardan % 34.3’ü istihdama katılırken, en yüksek orana % 58.7’lik katılımla yükseköğretim mezunu kadınlar sahip oluyor.
Çocuk-Genç İşçiliği ve İş Cinayetleri Artıyor
Türkiye’de 14 yaşını doldurmuş ve zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış olan çocuklar; bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilmektedir.
İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre iş cinayetlerinde hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı artıyor.
2012 yılında 32 çocuk, iş cinayetlerinde hayatını kaybetmişken, 2016 yılında 56 çocuk iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetmiştir.
2017 yılında toplam 60 çocuk işçi yaşamını yitirdi.
Son 6 yılda 326 çocuk iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi.
İSİG’in, 2018 yılının Ocak ayı iş cinayetleri raporuna göre 141 işçi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren işçilerden 5’i çocuk, 10’unu göçmen işçiler oluşturdu.
Çalıştırılan Her 10 çocuktan 8’i Kayıt Dışı!
15-17 yaş arası çocuk işçilerin sayısı ise Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 709 bin. Bu çocukların sadece 150 bini sigortalı.
TÜİK’in 2016 yılı verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalıştırılmıştır.
Tüm bunların yanında mesleki eğitim alan ve özellikle turizm sektöründe çalıştırılan stajyerler, resmi kayıtlara “çocuk işçi” olarak geçmemektedir.
İSİG verilerine göre 2016’da en az 56, 2017’de 18’i 15 yaş altında olmak üzere en az 60, 2018’in ilk üç ayında ise 9 çocuk yaşamını çalışırken yitirmiştir.
2012’de 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 2018’e geldiğimizde 2 milyona yaklaşmıştır.
Cezaevindeki Çocuklar!
Ülkede 12-17 yaş aralığında olan 3000’e yakın çocuk cezaevinde. Şu anda yaklaşık 705 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde.
Zırhlı Araç Çarpması Sonucu Yaşamını Yitiren Çocuklar!
Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL döneminde 16 çocuğun hayatını kaybetmesiyle sonlanan 18 zırhlı araç olayı yaşandı.
2008’den bu yana zırhlı araç çarpması sonucu en az 19 çocuk ölürken 12 çocuk da ağır yaralandı.
Türkiye’deki Cinsel Suçların % 46’sı Çocuklara Karşı İşleniyor!
Avrupa’da cinsel sömürü ve çocuk yaşta evliliğin en fazla olduğu ülke Türkiye. Çocuklar, Türkiye’de cinsel şiddete en fazla maruz kalan yaş grubunu oluşturuyor.
İnternette 36 binden fazla, içinde çocukların bulunduğu müstehcen fotoğraf dolaşımda, bu sayının yüzde 42’si yedi yaş ve altı, yüzde 77’si ise dokuz yaş ve altı çocuklardan oluşuyor (SHÇEK).
Türkiye’de son 10 yılda çocuk istismarı vakaları yüzde 700 artarak 300 bini geçti. Adliyelerdeki dört tecavüz vakasından biri çocuklara yönelik cinsel istismar ile ilgili. 2002 yılında çocuklara yönelik cinsel suçlarla ilgili 4 bin 988 dava açılırken, 2017 itibariyle dava sayısı 16 bini geçmiş durumda.
Türkiye’de 181 binin üzerinde çocuk gelin olduğu biliyor ancak dini nikâhlar nedeniyle gerçek sayın bunun çok daha üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Resmi evliliklerin beşte birinde 18 yaşın altındaki kız çocukları evlendiriliyor. Türkiye’deki Suriyeli çocukların yüzde 4.5’i evli durumda.
Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2017 yılında 5 ayda yaşları 18’in altında 115 çocuğun hamile olduğunun saptanması buz dağının görünen yüzü oldu.
Gençlik Gelecektir!
Türkiye’de gençlerin geleceğe güvenle bakabilmeleri için kendileriyle ilgili konularda taraf olmaları ve örgütlü mücadeleyi bir yaşam biçimi haline getirmelerinden başka çıkış yolu görünmemektedir. Eşit, özgür, laik, demokratik ve barış içinde bir cumhuriyet mücadelemizi çocuklarımız ve gençlerimiz için sürdürmeye devam edeceğiz. Eğitim Sen olarak TÖS’ten, TÖBDER’den bugüne olduğu gibi ‘Bizim mücadelemiz, çocuklarımıza ve gençlerimize onurlu bir gelecek bırakma mücadelesidir.